Maç beklenenden geç başlıyınca buna bağlı olarak da geç bitti. Geç bitmesine bağlı olarakta bizi hakikaten uykusuz bıraktı. Daha yeni yeni uyanıyoruz. Neyse saçma sapan uyku muhabbetimizi bir kenara bırakırsak maça dönelim.
NBA Christmas Special adı altında ESPN bize Lakers - Cavs maçını verceğini duyurmuştu, ama nedense maç Kobe ile Cavs maçı gibi geçti. İlk periyotun ilk dakikalarında Lakers üstündü ama bu 4 dakika sürdü. Ilgauskas , Hickson değişikliğiyle oyuna hükmeden taraf Cavs oldu. Özellikle ilk 4 dakikadan sonra Lakers'ın en büyük silahı denilen pota altının çökmesi sebebiyle Shaq, Lakers pota altını domine etmeye başladı. Smaç manyağı yapılan Lakers potasının isyanını duyan Zen Master Bynum, Odom değişikliğini yaptı. Bu değişikliğin bir faydası olmadı çünkü Mike Brown'da karşılık vererek hiç hazzetmediğim Anderson Varejeo'yu oyuna soktu. Varejeo ortalığı karıştırarak pota altında iyi işler çıkardı ve kendisinden beklenmeyecek atışlar yaparak ''Noel balığı'' ünvanını aldı.
Lakers hücumuna geçersek Kobe Bryant maça çok iyi başladı, fakat ona yardım edecek biri çıkmayınca bütün yük onun üstüne kaldı. LeBron ve Cavs hücumuna geçersek orada da tam tersi bir durum vardı. LeBron takım oyununa katkıda bulunarak iyi bir çizgide oynadı. Bir ara Artest'in savunmasından bunalsa da arkadaşlarını iyi besledi. Mo Williams ise kafasına taş düşmüş gibi oynadı. Müthiş bir oyun kurucu performansı sergiledi ve amiyane tabirle Fisher'ı denize döktü. Zaman zaman Fisher ve Kobe'nin bana göre kasti faullerine maruz kalsa da yılmayarak mücadele etti ve maçın yıldızı oldu. Cavs'ın diğer etkili isimlerine bakarsak kuşkusuz onlardan birisi Delonte West idi. Hani ''anlatsam roman olur'' diye bir tabir vardır ya işte bu durum West için geçerli. Kenardan gelerek çok iyi işler çıkardı ve farkın açılmasındaki en büyük etkenlerden birisiydi. İlk yarının sonlarına doğru Lakers'ın farkı düşürdüğü anlarda sahada olabilseydi daha farklı olabilirdi. Hücumun diğer yüzü ise Moon'du. Son anlarda takımın skor yükünü çekerek koça inceden bir mesaj verdi. Savunma yönüne geçersek; Artest, LeBron'u savunmak için elinden gelen herşeyi yaptı. Bir ara başarılı gibi oldu ama daha sonrasında dağıldı. Kobe her zaman ki gibi hücum da olduğu kadar savunmaya da konsantre olmuştu. Çok hırslı ve hırçın bir savunma yaptı. Pota altı zaten şenlikti o yüzden hiç yazmaya değmez ! Cavs ise müthiş bir savunma anlayışı ile sahaya çıkmıştı. Mike Brown geçen seneden ders alarak bu kez daha farklı bir savunma anlayışıyla ortaya çıktı. Olayın mantığı şu ; Lakers pota altını durdurup, hücumda bütün yükü Kobe'nin omuzlarına vermek. Zaten Kobe dışında bir atıcısı olmayan Lakers'ı durdurmanın en iyi yolu buydu. Zen Master bir ara Vujacic'i denedi ama başarılı olamadı. Merak ettiğim diğer bir konu ise takımdaki şutör görevini üstlenmeye çalışıp o mevkiyi rezil rüsva eden bir Vujacic yerine, neden Adam Morrison düşünülmüyor. Garip bir durum.
Biraz da hakemlerden bahsedelim. Hakemler tek kelimeyle berbattı. Maçın özel olduğu kanısına varıp bir play-off maçı yönetir gibi gözüktüler, ama sadece gözüktüler. Kobe'ye yapılan faulleri es geçtiler, Mo Williams'a yapılan hareketleri görmezden geldiler, saçma sapan olaylara düdük çaldılar. Tüm bunlardan mıdır , yoksa takımın berbat oyunundan mıdır bilinmez Lakers seyircisi de çıldırıp sahaya sünger benzeri cisimler atmaya başladılar. Arada bir kaç su sişeside yollamayı ihmal etmediler. Tüm bunlar olurken Lamar Odom isimli ''ben yıldızım'' diye geçinen traktörde saçma sapan fauller yapıp hem salondaki seyircileri hem de ekranlarının başında gece 3'e kadar maçı izlemeye göze almış bizleri çileden çıkardı. Cavs ne zaman ribaunt alsa gidip faul yapan daha başka bir adam var mı ligde ? Allah'tan oyundan atıldı da kurtulduk.
Toparlamak gerekirse maçın ''bidonu'' olarak Bynum'u seçtik. Maçın yıldızı Mo Williams olurken Cavs'in Lakers potasını kırarcasına yaptığı smaçları izlemenizi öneriyor ve yazıyı noktalıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder