Cumartesi, Ocak 16, 2010

Bir Blog Yazarını Çözümleyebilmek !

Son zamanlarda ülkemizde blog yazarlığı furyasının başladığının farkında mısınız ? Üff sorduğumu soruya bak, farkında değilseniz burada işiniz ne ?

Nedir blog yazarının amacı ; acımasızca eleştirilerini internet denizinde surf yapanlara sunmak mı ? yoksa klavye becerisini geliştirip ileride iyi bir yazar olma tutkusu mu ?

Herkes ''aceto'' özentisi olarak başlamıştır diye yanlış bir kanı var. Kendimden örnek vereyim ; ben yazmaya yaklaşık 2 sene önce başladım ve çeşitli bloglarda yazdıktan sonra kendi bloğumu açmaya karar verdim. Aceto'dan ancak yazı yazmaya başladığım zaman haberim oldu. Hatta Bülen Timurlenk'i de HaberTürk'te Ali Okancı ile futbol sohbeti yaparken görmüştüm ve onun bir blog yazarı olabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Daha sonra ise birkaç TV programı sayesinde tanıdım ve okumaya başladım.

BLOGLARI SADECE BLOG YAZARLARI MI TAKİP EDİYOR ?
Bu sorunun cevabı biraz kinayeli. Aslına bakarsanız evet blog yazarlarının en sadık takipçileri yine başka bir bloğun yazarıdır. Bunun sebebi elbette Katy Perry'nin Hot N Cold şarkısı değil. Adam merak edip TV'den gördüğü bloğa giriyor ve takip etmeye başlıyor. Bir süre sonra ''ulan benim bu lavuktan ne eksiğim var ? '' diyerek o da bir blog yazma hevesine kapılıp gidiyor, ama malesef bu bir hevesten ve taklitçilikten öteye gidemiyor ! Sadece interneti boş laflarla doldurmakla olmuyor bu işler.

Blog yazarı olmak için farklı olmak mı gerekir ? yoksa fark mı yaratmak gerekir ? Cevabı verebilirsiniz ama onun doğru cevap olduğunu bilemezsiniz. Hayatında toplasan 5 - 6 kitap okumuş olan bir adamdan kalkıpta fark yaratmasını bekleyemezsin. Eğer beklersen ütopik bir dünyada yaşadığını kabul edersin. Farklı olmak ve daha fazla okunmak için ; tutan yazıların taklitlerini ve ya köşelerini taklit edip ''başkası'' gibi olmaya çalışırsın, bu da senin sonunu hazırlar.

Aradan bir kaç ay geçtikten sonra bloğuna kimsenin girmediğini fark edersin ve kendi moralini bozarsın ! Madem moralini bozucak be adam, ne diye böyle bir halt yemeye durdun !

Blog yazarlarından biraz daha bahsetmek gerekirse ; hepsi (ben dahil) yabancı müziklere bayılır, herkesin yabancı dili olduğu düşüncesizliğiyle bloğuna farklı dillerde yazılar yazar, gadgetlar koyar ! Kendi dilimizde bile doğru dürüst bilemezken, yabancı dile özentimiz niye ?

He bir de blog ağları bulunmakta. Bunlar bir nevi sendika görevi görüyor ve ya bilgisayar oyunlarının popüler tabiriyle ''klan'' görevi de gördüğü söylenebilir. Böyle garip bir grup havasıyla kurulan blog ağlarının, kolaylık sağlamaktan öteye gidememesi beni üzüyor. Bunun yerine bazı yazarların yazılarını kaynak göstermeden kullanan medya kuruluşlarını boykot etseler daha anlamlı bir oluşum olabilirler.

Birde ünlü blog yazarlarımız var. Onlar da bir hevesle gidip blog açanlardan. Tamam blog yazmak güzel bir olay ama bunun yanında meşakkatli de bir iş. Hevesle açılan bloglar daha sonra unutulmaya yüz tutuyorlar. El alemin derdi seni mi gerdi ? dediğinizi duyar gibiyim :) .

Az önce bahsettiğim gibi amaç fark yaratmak ise size bugüne kadar gördüğüm en özgün içerikli bloğu tavsiye edeceğim. Kaan Özaydın bu noktada gerçekten de müthiş bir iş başarmış. NFL ve NHL gibi türkçe kaynak bulmakta zorlandığımız sporlarda bize müthiş bir kaynak sunmakta. Ayrıca ara sıra yaşama hafif dokundurmaları ve sinema eleştirileri de hoşuma gitmekte. Diğer bir açıdan bakarsak ''aceto özentisi olmayan bir blog'' olarak gözüme çarpmakta.

''UNUTMAYIN TAKLİTLER ASİLLERİNİ YAŞATIR...''

1 yorum:

Major dedi ki...

güzel bir yazı olmuş eline sağlık. ayrıca blogumu beğendiğin için de teşekkür ederim..